Aslında yazmak istediğim çok fazla şey var, hem de çok çok fazla ama nereden başlamam gerektiğini bilmiyorum öyle de bir sorunum var...
O kadar çok şey oluyor ki, insanlara o kadar çok şey söylemek istiyorum ama söyleyemiyorum ki, içim içimi yedi bitirdi artık.
Öncelikle, insanlar çıkın şu "ben yalnızım", "arkadaşım yok", "hayat hep bana karşı", "yalnızlığı ben seçtim" havalarından! Dünya üzerindeki depresif tek insanlar siz değilsiniz, daha yaşınız kaç başınız kaç en büyük derdin kendi derdiniz olduğunu zannediyorsunuz, yok ben yalnız takılacağım bilmem ne! Kaç kişinin umurunda olduğunu düşünüyorsunuz sizin yalnızlığınızın? Kaç kişi ciddi anlamda önemsiyor sanıyorsunuz ki? Silkelenin, kendinize gelin, dünya üzerinde sizin kendi kendinize yarattığınız yalnız dünyadan çok başka bir dünya var ve o dünyada yalnız değilsiniz, olamazsınız. Bununla baş etmeyi öğrenin ve depresyonunuzdan çıkın artık!
İkincisi, olmadığınız insan gibi davranmaya çalışmayın. Neyseniz o olun, başkalarının sizin için yarattığı hayallerin ya da başkalarının hayallerinin peşinden değil, kendi hayallerinizin peşinden koşun. İmkansızı iste filan derler ya, yalan kanmayın onlara. Siz kendi sınırlarınızın farkındasınızdır, düzgün, olabilecek şeyler isteyin. Gidip ben Venüs' e taşınacağım cinsinden hayaller olmasın bunlar, kısa ve öz bir biçimde sonuçlanabilecek, zaman zaman sizi zorlayabilecek şeyler seçin kendinize.
Üçüncüsü, bir şeyi başkası yapıyor diye yapmaktan vazgeçin Allah aşkına, kendi aklınız yok mu sizin? Biri bir şey yapar, sürü gibi takip edersiniz. Biri zamazingo giymiş, hadi hep beraber, biri saçına apartman yaptırmış, hadi hep beraber. Komik duruma düştüğünüzün farkında mısınız acaba?
Dördüncüsü, yediğiniz kaba pislemekten ya da tilki gibi durup durup tekrardan kürkçü dükkanına dönmekten vazgeçin. Karşınızdaki insanın bir ömür boyu sizi beklemeyeceğinin ve bir ömür boyu nazınızı çekmeyeceğinin farkına varın, ona göre davranın. Birini elde etmek için ağzına sıçmak bir yere kadar etkilidir, sonrasında siktiri çeker. Ya da biri yaptıklarınıza bir yere kadar dayanır, sonrasında siktiri çeker. İnsan, bir diğer insanı hayatının sonuna kadar beklemez, öyle olduğunu söylese bile. Sadece içinde uktedir kalan, yaşanamamışlıklardandır size sürekli yeni kapıları açması, yoksa sizi hayatının sonuna kadar bekleyeceğinden değil. Hevesini aldı mı, siktiri yersiniz.
Beşincisi, yaz ayları geldi mi, insanların birbirine sarmalarına kanmayın. Bütün bir sene arayıp sormayıp, doğum gününüzü bile kutlamayan insanlar eğer yaz aylarında sizinle konuşmaya başlamışlarsa, ya sizin oturduğunuz şehre gelmişlerdir, arkadaşları yanında yoktur, ya da etrafında kimse kalmamıştır, nasıl olsa bu beni affeder diyerek kollarınızı iki yana açmanızı beklerler.
Evet, Sprite acı gerçekleri sundu.
Şimdi dağılın.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder